Strateji

Dijital Medya

İşveren Markası ve İç İletişim

Genç Yetenek İletişimi

Tasarım

Üniversite yıllarınızın hayatınız en önemli dönemlerinden biri olduğu su götürmez bir gerçek. Gençsiniz, enerjiniz var, belki de fiziksel olarak en iyi olduğunuz zamanlar. Bilgi birikiminiz yavaş yavaş oluşuyor, zamanınız var ve kanınız kaynıyor. İki şey eksik: deneyim ve para. Kariyerinizi şekillendirmek için daha iyi bir dönem düşünemiyoruz.Şanslısınız ki üniversite öğrencilerine sunulan imkanlar epey fazla. İlgi duyduğunuz kulüplere üye olabilir, yönetim kurulunda deneyim elde edebilirsiniz, şirketlerin genç yetenek programları ve staj fırsatlarını yakalayıp sektörleri tanıyabilirsiniz, kariyer platformlarından yararlanabilirsiniz… Liste uzayıp gidiyor. Seçeneğiniz çok fazla, ancak zamanınız da bol. Bu yüzden bu 4 yıldan olabildiğince yararlanmaya bakın. Derslerinizin yoğun olmadığı dönemleri ve tatilleri kullanın. Derslerdeki başarılar kadar deneyimleriniz de çok önemli, bunu unutmayın.Kulüplerden başlayalım. Kariyerinizi şekillendirirken onlardan nasıl yararlanabilirsiniz? Kulüplerin kariyerinizdeki önemini kelimelere sığdırmak zor; ilgi duyduğunuz alan hakkında bir topluluğa katılıyorsunuz, arkadaş ediniyor, networking yapma imkanı yakalıyorsunuz. Kulüp etkinliklerinde hem eğlenebiliyor hem de bilgilenebiliyorsunuz. Eğer yönetimde yer alıyorsanız, iş hayatına girmiş kadar oluyorsunuz. Bir topluluğu yönetmeyi öğreniyorsunuz sonuçta: kulübe kaç kişi üye oluyor, bu sayıyı nasıl yükseltebilirsiniz, etkinlik olarak neler yapılmalı, kim çağırılmalı, sponsor olacak mı, ne tip giderler olacak, katılımcılar memnun mu, okul yönetiminden alınacak izinler ve daha fazlası… Eğer sponsorunuz olacaksa şirketlerle iletişim fırsatı da yakalayabiliyorsunuz. Mailleşme, kurum kültürleri, gider hesapları konusunda deneyim elde edebileceğinizden eminiz. Sadece iş hayatıyla ilgili deneyim değil, hayat ile ilgili öğrenebileceğiniz çok şey var kulüplerde.Stajlara gelirsek, uzun ve kısa dönem olarak ikiye ayrılabiliyorlar. İkisinin de kariyeriniz için değerli olacağını düşünüyoruz. Kısa dönemli staj, sektörleri ve departmanları incelemek ve seçeceğiniz kariyer yolunu belirlemek için ideal. İlgi duymadığınız bir alanı bile seçebilirsiniz. Belki seveceksiniz, bunu görmeden, deneyimlemeden bilemezsiniz. Uzun dönem stajları ise yolunu belirlemiş bir birey olarak iş hayatına atılmak için kullanabilirsiniz. Çünkü bu tür stajların sonunda performansınız beğenilirse ana kadroya geçme şansınız yüksek. Ama hala kafanız karışıksa sorun değil, stajlar bunun için var. Stajların bir başka güzel özelliği esnek olmaları. Derslerle boğuşurken bir yandan deneyim ve opsiyonel olarak cep harçlığı sunmaları güzel bir avantaj. Okul ve stajı aynı anda sürdürürken zamanı yönetmede zorlanabilirsiniz, sonuçta gençsiniz ve bir daha fırsatını bulamayacağınız aktiviteler yapmak, sosyalleşmek istiyorsunuz. Bunun için elbette fedakarlıklar yapmanız gerekecek. Ama stajlar genelde 6 ay – 1 yıl kadar sürüyor, kısa dönemli ise daha da az. Bu yüzden bu fedakarlığı kısa bir dönemliğine yapabilirsiniz. Dinlenmek için de emekliliğinizi bekleyebilirsiniz.MT Trainee gibi genç yetenek programları da staj gibi işliyor. Bu programları yönetici olup yüksek mertebeleri hedefleyen adaylara önerebiliriz. Genç yetenek programlarının adı sektörüne göre değişebiliyor, ancak onlar da staj programlarının bir uzvu diyebiliriz. Hangi programı seçerseniz seçin, hevesinizi ve gayretinizi göstermeyi unutmayın. Yeni şeyler öğrenmeye, deneyimlere açık olun. Deneme yanılma yoluyla kendinizi keşfetmenin en güzel yolu bu.<a target="_blank" rel="noopener noreferrer nofollow" href="http://Boomerang.careers">Boomerang.careers</a> gibi kariyer platformlarının öneminden de bahsetmek isteriz. Günümüz gençlerinin de bir avantajı bu: teknolojinin gücünden yaralanabilmek. Bu platformların her köşesini incelemek gerek, her bir sekmesi sizin için en güzel fırsatları bir araya getiriyor. Yapılan etkinliklerde de alanında profesyonel kişilerden tavsiye alabilir, networking yapabilirsiniz. Dahası, programlama ve dil öğrenme gibi organizasyonları varsa hiç beklemeyin, direkt kaydolun.&nbsp;Becerilerinizi geliştirmenin hem kariyerinize hem de kişisel gelişiminize katkısı büyük olacaktır. Bunu da en iyi üniversite döneminde yapabilirsiniz, bilgi birikiminiz var ve öğrenme becerileriniz henüz paslanmamış durumda. Yaz tatili boşluğunu değerlendirebilirsiniz. Kariyer etkinlikleri için vaktiniz yoksa, Online Career Summit gibi online etkinlikleri tercih edebilirsiniz. 1-2 oturum bile ufkunuzu genişletmeye yol açabilir.Son olarak; kendinizi yetersiz hissediyorsanız, kariyer platformlarından ve üniversitenizin kariyer merkezlerinden yardım alabilirsiniz. CV oluşturma ve mülakat teknikleri alabileceğiniz hizmetlerden bazıları. Üniversitenizden ve kaynaklarından olabildiğince yararlanın, mezun olunca yararlanamayacağınız hizmetler veriyor olabilirler. Hayatınızın bu önemli döneminde iyi şanslar diliyoruz!

Üniversite yıllarınızın hayatınız en önemli dönemlerinden biri olduğu su götürmez bir gerçek. Gençsiniz, enerjiniz var, belki de fiziksel olarak en iyi olduğunuz zamanlar. Bilgi birikiminiz yavaş yavaş oluşuyor, zamanınız var ve kanınız kaynıyor. İki şey eksik: deneyim ve para.

Genç Yetenek İletişiminde Üniversite Döneminin Önemi

Tasarım bakış açısıyla UI (Kullanıcı Arayüzü) ve UX (Kullanıcı Deneyimi), kullanıcı odaklı bir yaklaşımın temel taşlarını oluşturur ve bu ikili birbirleriyle yakından ilişkilidir. Her ikisi de bir ürünün veya hizmetin kullanıcılar tarafından nasıl algılanacağını ve kullanılacağını belirler. Örneğin bir ürünü satın almak istediğinizde satın al butonuna ne kadar kolay ulaşabildiğiniz, o butonun hem konumu hem rengi hem de formu ile yakından ilgilidir.Dijitalleşen günümüz dünyasında kullanıcı deneyiminin önemi ciddi oranda artış gösterdi. Buna neden olan faktörler arasında online alışveriş sitelerinin yaygınlaşması, pandemi şartları ve hibrit çalışma düzeni gibi etkenleri sıralayabiliriz.Bu sebeple kullanıcı deneyimi ve kullanıcı arayüzü; son derece önemli ve şirketleri bir adım öteye taşıyabilecek çok değerli bir yatırım aracı haline gelmiştir.Kullanıcı Arayüzü Tasarımının ÖnemiUI, bir arayüzün görsel ve interaktif unsurlarını içerir. Kullanıcıların bir ürün veya hizmetle etkileşimde bulunurken karşılaştığı düğmeler, menüler, formlar, renkler ve tipografi gibi unsurların tasarımını içerir. İyi bir UI, kullanıcıların bir arayüzü kolayca anlamasını, kullanmasını ve istedikleri işlevleri yerine getirmesini sağlar.Kullanıcı Deneyiminin ÖnemiUX, kullanıcıların bir ürün veya hizmetle yaşadığı deneyimi ele alır. Kullanıcıların bir ürün veya hizmetle etkileşime geçerken yaşadıkları duygusal, zihinsel ve davranışsal tepkileri içerir. İyi bir UX, kullanıcıların ürünü kolayca kullanmasını, hedeflerine ulaşmasını ve olumlu bir deneyim yaşamasını sağlar.UI/UX Arasındaki BağlantıUI ve UX arasındaki bağlantı; kullanıcıların bir ürünü veya hizmeti kullanırken yaşadıkları deneyimin, arayüz tasarımının kalitesine de bağlı olduğunu kanıtlıyor. İyi bir UI, kullanıcıların ürünle etkileşime geçmelerini kolaylaştırırken, iyi bir UX, bu etkileşimlerin sonucunda kullanıcıların memnuniyetini artırıyor.Başarılı Şekilde UI/UX Kullanımının Etkileri·&nbsp;&nbsp; Memnuniyet ve Bağlılık·&nbsp;&nbsp; Kullanılabilirlik ve Etkinlik·&nbsp;&nbsp; Duygusal Bağlantı·&nbsp;&nbsp; Tutum ve Davranış Değişimi·&nbsp;&nbsp; Rekabet Üstünlüğü·&nbsp;&nbsp; Maliyet ve Verimlilik·&nbsp;&nbsp; Geri Bildirim ve İyileştirme Sonuç olarak iyi bir tasarım, hem etkili bir UI'yi hem de olumlu bir UX'i bir araya getirmelidir. Kullanıcılar için anlamlı, kolay ve keyifli bir deneyim sunan tasarımlar; başarılı ürün ve hizmetlerin temelini oluşturur. Bu nedenle, tasarımda UI ve UX'e eşit önem verilmeli ve tasarım süreci her iki alan da dikkate alınarak yönetilmelidir.

Tasarım bakış açısıyla UI (Kullanıcı Arayüzü) ve UX (Kullanıcı Deneyimi), kullanıcı odaklı bir yaklaşımın temel taşlarını oluşturur ve bu ikili birbirleriyle yakından ilişkilidir. Her ikisi de bir ürünün veya hizmetin kullanıcılar tarafından nasıl algılanacağını ve kullanılacağını belirler.

Tasarımda UI/UX’in Önemi ve Aralarındaki Bağlantının Tasarıma Etkisi

Kurum kültürü; bir organizasyonun temel değerleri, inançları, davranışları ve iş ortamının genel atmosferini kapsayan bir kavramdır. Bu kültür, çalışanların bir araya gelerek ortak bir amaç etrafında birlikte çalışmalarını sağlar. İyi bir kurum kültürü çalışanların motivasyonunu artırır, iş verimliliğini yükseltir ve organizasyonun uzun vadeli başarısına katkıda bulunur. Ancak kurum kültürünü anlamak ve oluşturmak, genelde düşünüldüğünden daha karmaşık bir süreçtir. Biz de bu yazıda kurum kültürünü ve bu kültürün oluşması için gerekenleri inceleyeceğiz.&nbsp;Kurum Kültürü Nedir?Kurum kültürü, bir organizasyonun çalışanlarına nasıl davranması gerektiği, iş süreçlerinin nasıl yürütülmesinin gerektiği ve kuruluşun temel değerlerini nasıl yansıtması gerektiği konusunda rehberlik eden bir çerçevedir. Bu sadece yazılı kurallar ve politikalarla değil; aynı zamanda iş yerindeki etkileşimler, liderlik tarzı, çalışma saatleri ve çalışanların birbirleriyle olan ilişkileri gibi daha soyut unsurlarla da şekillenir. Kurum kültürü, organizasyonun benzersiz bir kimliğe sahip olmasını sağlar ve çalışanların bağlılık duygusu geliştirmelerine yardımcı olur.&nbsp;Kurum Kültürü Ne Değildir?Kurum kültürü, şirketin misyonunu sadece duvara asılmış bir posterde göstermekle ya da şirket etkinlikleri düzenlemekle sınırlı değildir. Ayrıca, iş yerindeki tüm çalışanların aynı giyim tarzına sahip olması veya iş yerinde belirli bir dilin kullanılması da kurum kültürü değildir. Aslında kurum kültürü, organizasyonun temel değerlerini içselleştiren ve günlük iş uygulamalarına yansıtan bir yaşam tarzıdır.&nbsp;Doğru Bir Şekilde Oluşturulması İçin Nelere İhtiyaç Duyulur?Değerlerin Belirlenmesi: Kurum kültürünün oluşturulmasının ilk adımı, organizasyonun temel değerlerinin belirlenmesidir. Bu değerler, şirketin misyonunu, vizyonunu ve iş yapma şeklini yansıtmalıdır.Liderlik Modeli: Liderler, kurum kültürünün oluşturulmasında kilit bir rol oynar. Liderlerin davranışları, organizasyonun değerlerini ve kültürünü modellemelidir. İyi bir liderlik, çalışanlara rehberlik etmek ve onları motive etmek için önemlidir.İletişim ve Geri Bildirim: Açık iletişim ve geri bildirim kültürü, çalışanların fikirlerini paylaşmalarını teşvik eder ve organizasyon içinde birlik ve iş birliği sağlar.Çalışan Katılımı: Çalışanların kurum kültürünün oluşturulmasına katılması ve bu kültürü şekillendirmesi önemlidir. Çalışanların görüşlerine değer vermek ve onları sürece dahil etmek, kurum kültürünün güçlenmesine yardımcı olur.Eğitim ve Gelişim: Çalışanlara kurum kültürünü anlama ve benimseme konusunda eğitim ve gelişim fırsatları sunmak, kültürün sürdürülebilirliğini sağlar.Ödüllendirme ve Takdir Etme: Kurum kültürünü destekleyen davranışları ödüllendirmek ve başarıları takdir etmek, çalışanların motivasyonunu artırır ve kültürün devamlılığını sağlar.&nbsp;Tüm bunların ışığında kurum kültürünün organizasyonun başarısında çok önemli bir rolü olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla bu kültürü oluşturmak, her şirketin öncelikli ajandasında olmalıdır.

Kurum kültürü; bir organizasyonun temel değerleri, inançları, davranışları ve iş ortamının genel atmosferini kapsayan bir kavramdır. Bu kültür, çalışanların bir araya gelerek ortak bir amaç etrafında birlikte çalışmalarını sağlar.

Kurum Kültürü: Nedir, Ne Değildir? Kurum Kültürü Oluşturmanın İpuçları!

Z kuşağının iş yerinizi ele geçirmesi an meselesi! Bu dönemin genç yetenekleri bir zamanlar sizin de yaptığınız gibi yavaş yavaş iş dünyasına atılmaya başlıyor, kariyerlerini şekillendiriyorlar. Ancak bu kuşak diğer kuşaklara benzemiyor. Her kuşağın kendine özgü özellikleri olduğu gibi onların da eşi benzeri olmayan özellikleri var. Bu nedenle hayata bakış açıları ve düşünceleri de farklı olacak; çalışma tarzları, istekleri ve ihtiyaçları da buna göre değişkenlik gösterecektir.&nbsp;1997 ve 2012 yılları arasında doğan bu nesil öncelikle ileri teknoloji ile büyümüş ilk kuşak. Sosyal medya ve günlük hayatı bir hayli kolaylaştıracak teknolojik araçlarla erken tanıştılar. Bu sebeple şirketinizden de aynı yaklaşımı bekleyeceklerdir. Operasyonlar, modern yaşam ve son teknolojiye uygun; süreçler ise dijital olmalı. Kendini rutin olarak tekrar eden, sadece teknolojik araçlar ile halledilebilen bir görev tanımını anlamsız bulacak, yetkinliklerini sorgulayacaklardır.&nbsp;Aynı şekilde şirketinizin modern dünyaya ve dönemin trendlerine hâkim olmasına önem göstereceklerdir. Çabuk sıkılabilen bu kuşak, hızlı tüketim kültürünün de öne çıktığı dünyada şirketinizden de kolayca sıkılabilir. Yaratıcılıklarının öne çıktığı, eğlenceli ve dinamik bir iş ortamı ruhlarını besleyecek, onlara motivasyon kaynağı olacaktır.&nbsp;Özgürlüğüne son derece düşkün olan bu kuşak, en ufak kişisel hak veya özgürlük ihlalinde ya da etik olmayan davranışta şirketinizden koşarak uzaklaşmaktan çekinmez. Kısacası Z kuşağının haksızlıklara tahammülü yoktur. Diğer kuşaklara oranla hak ettiği muamele için savaş verebilecek, susmayacak ve karşı çıkabilecek bir yapısı vardır. Kaybedecekleri de bir şeyleri yoktur. Şirketinizi sorumlu tutmaktan çekinmez. Bu sebeple şirketinizin son derece etik olmasına ve çalışanlarının da buna uygun davranışlar gösteren, saygılı insanlar olmasına özen gösterin.&nbsp;Eğer aykırı bir durum gelişirse özür dilemeyi bilin ve gerekli aksiyonları alın. Bu kadar imkânın içerisinde kendilerine bir yer edinebileceklerinin ve fırsatların çok olduğunun farkındalar, yani sizden vazgeçmeleri zor olmaz. Şirket değerleri ve kültürünüzün oturmuş olması bu yüzden önemlidir.&nbsp;Özgürlük demişken; hibrit, uzaktan çalışma ve esnek çalışma Z kuşağının yabancı olmadığı terimlerdir. Teknolojik aletlerin kullanımına zaten oldukça hâkim olan bu kuşak, pandemi ile yetkinliklerini perçinlemiş oldu. Sadece yetkinlikleri değil, istekleri de bu şekilde. Özgürlükçü, bireysel ve idealist Z kuşağı, artık haftanın 5 günü, 9’dan 5’e, bir ofiste hayat geçirmenin anlamsız olduğuna kanaat getirmiş durumda. Kişisel hayatın, hobilerinin, kendini gerçekleştirebilmenin öneminin farkındalar. Uzaktan çalışma gibi imkânlarla hem zamandan hem paradan kazanıyor, yetkinliklerini kullanarak potansiyellerini en iyi şekilde kullanabiliyorlar. Esnek çalışma saatleri ile de etkili bir performans ortaya koyabiliyorlar.&nbsp;Z kuşağının kişisel değerleri seçecekleri pozisyon ve şirkette büyük rol oynar. Sosyal medya, küreselleşme ve teknoloji sayesinde dünyada olup bitenlerden daha haberdar ve bilinçli olarak yetişmeleri; eşitlik, sürdürülebilirlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi ilkeleri daha çok benimsemelerine yol açıyor. Hızla değişen bir dünyaya şahit oldukları için de değişimin gerçekleşebileceğine inanıyorlar. Bu ilkeleri sizin ve şirketinizin benimsemesi ilgilerini çekecektir. Projelerinizde, yaptığınız işte daima pozitif etki yaratmaya özen gösterin. Sadece genç kuşağın ilgisini çekmek için değil, aynı zamanda yaptığınız işi daha anlamlı kılmak için.&nbsp;Açık fikirli ve idealist Z kuşağı, kendini daima geliştirmeye de açık bir kuşak. Sizden geri bildirim ve mentörlük bekleyecek olabilirler. Şirketiniz ne kadar eğitim programı, kariyer gelişim fırsatları gibi kendilerini geliştirmelerine yarayacak program sunuyorsa o kadar iyi. Eğer bu programlar mevcut değilse de açık bir iletişim dili ile onlara geri bildirim vermekten kaçınmayın. Her ne kadar teknolojik haberleşme araçlarına hâkim olsalar da yüz yüze iletişimi ve sosyalleşmeyi severler.&nbsp;Son olarak, seslerini duyurmayı ve gerektiğinde inisiyatif alabilmeyi severler. Özellikle sosyal medya ve teknolojik araçlar konusunda onlardan öğreneceğiniz çok şey olabilir. Bu sebeple egonuzu bir kenara bırakıp iş yerinde de uzmanlık alanlarını konuşturmalarına izin verin. Her ne kadar iş dünyasında yeni olsalar da otorite figürlerinden ve onlara talimat verilmesinden bıkmış durumdalar. Bu sorunu, özellikle teknoloji ve sosyal medya hakkında yetkinliklerini göstermelerine izin vererek biraz olsun çözebilirsiniz.&nbsp;Z kuşağının dilinden konuşmaya çalışmak, bakış açılarından bakmak zor olabilir ancak iletişim ile halledilmeyecek şey yok. Onları dinlediğiniz ve ne istediklerini anladığınız sürece onlarla çalışmak çok keyifli. Mizah anlayışları, çok yönlülükleri ve idealistlikleri onları eşsiz yapıyor. Biraz hazıra ve rahata düşkün olmaları da gülün dikeni. Ancak gülü severek dikenlerine katlanabilir, onlarla çok güzel işlere imza atabilirsiniz.

Z kuşağının iş yerinizi ele geçirmesi an meselesi! Bu dönemin genç yetenekleri bir zamanlar sizin de yaptığınız gibi yavaş yavaş iş dünyasına atılmaya başlıyor, kariyerlerini şekillendiriyorlar. Ancak bu kuşak diğer kuşaklara benzemiyor.

Z Kuşağı Şirketlerden Neler Bekliyor?

İşveren markanızın sağlam temellere dayalı olması, işe alım sürecinizde adaylara sunduğunuz deneyimle de yakından ilişkilidir. Bu yazıda, iş ilanından başlayarak yeteneğin işe başladığı ilk güne kadar olan süreci ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz ve bu süreçte en iyi yetenekleri çekebilmek adına işveren markanız altında neler yapabileceğinizi keşfedeceğiz.&nbsp;1. İş İlanıİşe alım süreçleri, genellikle bir iş ilanı ile başlar. Ancak sadece bir ilan yayınlamak yeterli değildir, sürdürülebilir iletişim bu noktada da ayrı bir önem arz etmektedir. Adayların şirketinizle ilk olarak bu ilanlarla tanıştıklarını düşünürsek; ilanınızın açık, çekici ve şirket kültürünüzü yansıtan bir dilde olması, potansiyel adayları çekmek için önemlidir. Bununla birlikte adaylar başvurduklarında hızlı ve net bir geri dönüş beklentisi içine girerler. Bu noktada onlara olumlu-olumsuz dönüş yapma şekliniz ve zamanlamanız, şirket kültürünü ve işveren markasını karşıdaki adaya yansıtmak için önemli bir fırsattır. Örneğin otomatik bile olsa cevap vermek veya kişisel bir teşekkür mesajı, adaylara değer verdiğinizi gösterir.&nbsp;2. Mülakat Deneyimleri ve İletişimMülakat süreci, adayın şirketinizle etkileşim kurduğu kritik noktalardan biridir. Mülakatlar, adayın yeteneklerini değerlendirmenin yanı sıra onlarla aktif iletişimde bulunma fırsatı da sunar. Bu aşamadaki profesyonel, saygılı ve şeffaf iletişim aday deneyimini olumlu yönde etkiler. Mülakatlar sırasında adaylara şirket kültürünüzü, iş yapış şeklinizi ve beklentilerinizi net bir şekilde aktarmak adayın karar sürecini olumlu yönde etkiler. Ayrıca bu aşamada isteyebileceğiniz örnek çalışmaların (case study) pozisyonla ilgili olması ve adayın fazla vaktini almaması önemlidir.&nbsp;3. Görüşme Sonuçları ve Geri BildirimGörüşmeler olumlu veya olumsuz sonuçlansa da adaylara sağlanan geri bildirim çok değerlidir. Olumsuz sonuçlar olsa dahi adaylara neden seçilmedikleri konusunda açık ve yapıcı geri bildirimde bulunmak, şirketinizin şeffaflığını ve saygınlığını artırır. Bu geri bildirim adayın kişisel ve profesyonel gelişimine katkı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda olumlu bir ağızdan ağıza iletişime olanak tanır.&nbsp;4. Teklif ve Pre-boarding AşamasıAdaylar için teklif aşaması, işe alım sürecinin heyecan verici bir parçasıdır. Teklifin açık, rekabetçi, pozisyonun gerektirdiklerini ve adayın beklentilerini karşılayacak şekilde olması şirketiniz için olumlu bir algı oluşturur. Teklifin kabul edilmesinin ardından ise pre-boarding süreci başlar. Bu süreçte şirketi tanıtan ve ilk gününe hazır olmasını sağlayan iletişimler önemlidir. Bu iletişimlerin şekli, sıklığı ve dili yeni işe başlayacak olan çalışanın şirkete duyduğu güveni olumlu yönde etkiler, motivasyonunu artırır.&nbsp;5. Onboarding SüreciYeteneğin işe başladığı ilk günden itibaren onboarding süreci devreye girer. Yapılandırılmış bir onboarding, yeni çalışanla kurulan ilk etkileşimden başlayıp sürecin son gününe (2 ay, 3 ay veya 6 ay) kadar devam etmelidir. Bu süreç kapsamında ilk gününde adayın kendisini iyi hissetmesini sağlamak, samimi ve sıcak bir iletişim dahilinde şirket kültürünü tanıtmak ve işe başlama sürecini düzenli bir şekilde yönetmek işveren markanızın en önemli çıktılarından biridir. Onboarding süreci, yeni çalışanın şirketin kültürünü daha iyi anlamasına ve bu kültüre bağlı kalmasına yardımcı olur. Burada hoş geldin paketleri, ekip arkadaşlarıyla tanışma toplantılarının organize edilmesi, yönetici mesajları gibi küçük dokunuşlar oldukça etkilidir. İlk gün ve ilk hafta, adayın işe alım sürecinde edindiği olumlu izlenimleri pekiştirmek ve çalışana kendini değerli hissettirmek adına kritik bir öneme sahiptir.&nbsp;Sonuç olarak işe alım sürecinde aday deneyiminin yapılandırılması ve etkili bir şekilde yönetilmesi, sadece işe alınan çalışanın memnuniyetini artırmakla kalmaz. Aynı zamanda şirketinizin işveren marka algısını da güçlendirir. Her adım, şirketinizin kültürünü ve değerlerini yansıtan bir deneyim sunarak çalışan bağlılığını artırır ve ağızdan ağıza olumlu iletişime katkıda bulunur. Adayların şirketinizle yaşadığı bu pozitif deneyimler, şirket kültürünü ve işveren markanızı güçlendirmenin anahtarıdır.

İşveren markanızın sağlam temellere dayalı olması, işe alım sürecinizde adaylara sunduğunuz deneyimle de yakından ilişkilidir. Bu yazıda, iş ilanından başlayarak yeteneğin işe başladığı ilk güne kadar olan süreci ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.

İşe Alım Sürecinde Mükemmel Aday Deneyimi

Her başarılı marka sadece ürün veya hizmet sunan bir kuruluş değil, aynı zamanda hikaye anlatan bir varlıktır. Marka kimliği ise tüketicilere markayla duygusal bir bağ kurma şansı tanıyan bu hikayenin özüdür. Ancak sadece bir hikaye anlatmak yeterli değildir; bu hikayenin güçlü bir görsel dünya ile desteklenmesi de önemlidir. Dolayısıyla bir marka; kimliği, söylemleri ve görsel dünyası ile bütün haline ilerlemelidir.Bunun yanında görsel iletişimde sürdürülebilirliği sağlamak ve tutarlı olmak önemlidir çünkü müşterileriniz sizi tercih ederken hikayeniz ve görsel kimliğinizle sıkı bir bağ kurar. Güçlü bir marka kimliğine sahip olmak istiyorsanız öncelikle müşterilerinize markanızla ilgili ne anlatmak istediğinize karar vermelisiniz. Sempatik, samimi, kararlı vb. gibi kavramlardan bir oluşan bir dünya veya lüks, ayrıcalıklı, eğlenceli… Hikayeniz ne olursa olsun, onun üzerine kurulacak görsel dünya, sloganlar, söylemler birbirini destekleyecek nitelikte olmalı. Görsel dünya, markanın estetik ve tasarım tercihlerini yansıtan bir ifadedir. Logo, renk paleti, tipografi ve diğer tasarım unsurları, markanın görsel kimliğini oluşturur. Bu unsurlar da markanın benzersizliğini vurgular ve tüketicilere markayı diğerlerinden ayırt etme şansı tanır. Güçlü bir görsel dünya, markanın akılda kalmasını sağlar ve bilinirliği artırır.Bir örnek verecek olursak ilk akla gelen isim Coca-Cola’nın “mutluluk” vurgusu olacaktır. Marka, samimi el yazısı bir logotype ve sıcak bir kırmızı renkle bizi kendine ısındırıyor. Bu görünüm üzerine mutluluk vurgusu yapmak çok da zor olmasa gerek. Marka bu vurguyu onlarca yıldır tutarlı bir şekilde sürdürüyor.Bir örnek de Les Benjamin isimli bir giyim markası. Markaya ismini veren kurucusu Bünyamin Aydın. Kendisi Almanya’da göçmen bir ailede büyüyen bir Türk. Almanya’da yetişen göçmen çocuklarının topluma kabul edilebilmek için kendilerine yabancı isimler taktıklarını söylüyor. Markanın ismi ve hikayesi de tam olarak buradan geliyor. Markası için hem buraya vurgu yaparken hem de uluslararası kabul görecek bir tercih yapmış oluyor. Ürün tasarımlarında ve reklamlarında sıklıkla bu hikayeyi işliyor.Sonuç olarak çalıştığınız ajansa veya kreatif departmana anlatmak istediğiniz hikayeyi doğru bir şekilde aktarırsanız, sizi yansıtacak bir görsel dünya ve kimliğe sahip olursunuz. Bu sayede tüketicilerinizle daha etkili bir şekilde iletişim kurabilir, akılda kalabilir ve rekabet avantajı elde edebilirsiniz.

Her başarılı marka sadece ürün veya hizmet sunan bir kuruluş değil, aynı zamanda hikaye anlatan bir varlıktır. Marka kimliği ise tüketicilere markayla duygusal bir bağ kurma şansı tanıyan bu hikayenin özüdür.

Marka Kimliği ve Tasarımın Uyumu

Günümüzde “paylaşım” konusu artık iletişimin temelini oluşturuyor, tecrübe ve bilgi ise paylaşıldıkça değer kazanıyor. İş dünyası karmaşık, rekabet dolu, hızla değişen ve dönüşen bir ortam haline gelirken bu dinamik ortamda başarılı olmak için etkili bir iletişim olmazsa olmazlar arasında. Bir konuyu hikâye ile desteklemek ise ikna etmenin, akılda kalmanın ve duyguya dokunmanın en iyi yoludur. İster fikrinizi aktarın ister projenizi sunun ya da isterseniz başarılarınızı anlatın; hikâyelere ihtiyacınız var. Aynı zamanda hikâyeleri kullanarak insanlar arasındaki bağları güçlendirmek de çalışan performansını direkt olarak etkiler. Peki, aktarımda kolektiflik oluşturan hikâyeler hangi noktalarda fark yaratıyor? Aşağıda inceleyelim;Duygusal Bağ Kurmaİnsanlar, duygusal ve anlamlı bağlar kurmayı severler. Bir hikâye duyguları harekete geçirerek insanların karar verme mekanizmasına etki eder. Çalışanlarınızla daha derin ve anlamlı bir bağ kurmanın yolu, duygusal bir bağlantı kurabilecekleri bir hikâye anlatmaktan geçer.&nbsp;İletişimi Güçlendirmeİş dünyasında etkili iletişim, başarı için temel bir unsurdur. Ancak sıkıcı bir sunum ya da kurumsal jargon, mesajınızın etkisini azaltabilir. Hikâyeler, karmaşıklığı basitleştirir ve insanların mesajınızı anlamalarını kolaylaştırır. Bir hikâye aracılığıyla iletişim kurmak, bilgiyi aktarmak ve dinleyicilerinizi etkilemek için güçlü bir yöntemdir.İnandırıcılığı ArtırmaHikâye, herhangi bir süreçte ortaya konulan değeri betimlemek için idealdir. Çalışanlara işinizin gerçek dünyada nasıl bir fark yarattığını anlatan hikâyeler, inandırıcılığınızı artırır ve çalışan gözünde imajınızı güçlendirir.Öğrenmeyi KolaylaştırmaHikâyeler, bilgileri sadece anlatmakla kalmaz, aynı zamanda dinleyicilerin bu bilgileri hatırlamalarını ve içselleştirmelerini kolaylaştırır. İş süreçleri, değerler, stratejiler ve hedefler bir hikâye aracılığıyla paylaşıldığında öğrenme süreci daha etkili hale gelir.İş hayatında hikâyeleştirme ve hikâye anlatıcılığı, sadece bir iletişim aracı olarak değil, aynı zamanda insanlar arasında bağ kurma yolu olarak da önemlidir. İyi bir hikâye, sizi insanlar arasında anlam dolu bir noktaya konumlandırır. Bu nedenle iş dünyasında hikâyeleştirmenin gücünü keşfetmek; sadece işinizin büyümesine değil, aynı zamanda insanlarla kurduğunuz kalıcı bağlara da katkıda bulunur.

Günümüzde “paylaşım” konusu artık iletişimin temelini oluşturuyor, tecrübe ve bilgi ise paylaşıldıkça değer kazanıyor. İş dünyası karmaşık, rekabet dolu, hızla değişen ve dönüşen bir ortam haline gelirken bu dinamik ortamda başarılı olmak için etkili bir iletişim olmazsa olmazlar arasında.

İş Hayatında Hikâyenin Gücü

3İK Genç Yetenek İletişimi Ekibi olarak doğru genç yetenekleri uygun olan ve hedef organizasyonlarla buluşturmayı esas alıyoruz. Enerjisi hiç bitmeyen bu ekip, 3İK markalı 10+ etkinlikle 15 yıldır iş ortaklarını ve genç yetenekleri çeşitli deneyim serüvenlerine ortak ediyor. Kısacası yeteneklerin hayalini kurduğu şirketleri yakından tanımalarına, kariyer fırsatlarını değerlendirebilmelerine ve kendileri için en uygun seçeneği bulmalarına yardımcı oluyoruz. Genç yeteneklerin yolunu aydınlatma gayesiyle ilerlediğimiz bu hikayemizde, her sene içeriğini geliştirdiğimiz online ve fiziksel etkinlik serileriyle yeteneklerin nabzını tutuyoruz!Hadi gelin, 2023-24 gençlik iletişim takvimimizi birlikte inceleyelim: Summer Camp(Ağustos 2023)Şirketlerin, işveren markalarını öne çıkararak kültürlerini aktardığı ve aynı zamanda yine şirketler tarafından sağlanan çeşitli eğitimlerle genç yeteneklerin yaz dönemini daha keyifli ve verimli geçirmelerini sağlayan benzersiz bir kamp.15. Etkileşim &amp; Gelişim Kampı(Eylül 2023)Etkileşim &amp; Gelişim Kampı 15 yıldır Türkiye'nin en aktif iş ve kariyer kulüplerini Türkiye'nin en gözde şirketleriyle bir araya getiren ilk ve tek kulüp-şirket buluşma kampıdır. Her yıl Eylül ayında gerçekleşen Etkileşim &amp; Gelişim Kampı, dönemi başlatan etkinlik olarak da tanımlanabilir.15 yıl boyunca yaklaşık 60+ şehirden, 75+ üniversiteden, 150+ iş ve kariyer kulübünü 60+ farklı şirket ile bir araya getirdik. Etkileşim ve gelişim dolu bu kampta katılımcılara bir kez daha “iyi ki 3İK var” dedirten deneyimler yaşattık.Meet WoW (Work of Women)(Ekim 2023)Bu sene değişim ve gelişimin temsil edildiği zamansal evrim temasıyla kadınların iş dünyasındaki deneyimlerini ve zamanın koşullarına göre değişen beklentilerini dinlemek için düzenlediğimiz etkinlikte, farklı pozisyonlarda çalışan kadın konuşmacılar kariyerlerinin başlangıcından bugüne olan yolculuklarını en samimi şekilde paylaştı. Birçok üniversiteden online veya fiziksel olarak etkinliği ziyaret eden katılımcılar ise geçmişteki deneyim hikayelerini dinleyerek mevcut durumu değerlendirme şansı elde ettiler.CEO Stories Summit(Ekim 2023)Şirketin en önemli temsilcisi ve anlatıcısı olan CEO’lar ile öğrencileri ortak bir platformda buluşturan etkinliğimiz ile her sene farklı tema doğrultusunda CEO’lar, kendi başarı hikayelerinden yola çıkarak gençlere motivasyon sağlıyor ve şirket kültürlerini anlatma fırsatı buluyor.Online Career Summit (25-26 Nisan 2024)Online Career Summit - Health &amp; Science Edition &nbsp;(22 Kasım 2023)Online Career Summit - Engineering &amp; Technology Edition (23 Kasım 2023)Online Career Summit - Marketing &amp; Sales Edition &nbsp;(24 Kasım 2023)&nbsp;Online Career Summit, Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversite öğrencilerini alanında öncü şirketler ile online bir platformda buluşturan, Türkiye’nin ilk online kariyer etkinliğidir. Yıl içerisinde farklı sektörlere yönelik düzenlenen seriler ile öğrenciler şirket yetkililerine cevaplamasını istediği soruları iletiyor, şirketler de yaptıkları sunum ve soru-cevap seansları ile öğrencilerin merakını gideriyor. Etkinliğin online olması sayesinde geniş çapta bir kitleye erişim sağlanabiliyor.Career Plus Engineering &amp; FMCG CampEngineering Camp (31 Ocak &amp; 1-2 Şubat 2024)&nbsp;FMCG Camp (7-8-9 Şubat 2024)Engineering ve FMCG olmak üzere iki farklı sektörde gerçekleştirilen Career Plus, belirli değerlendirme süreçlerinden geçerek her bir kamp için seçilen 60 kişinin katılmaya hak kazandığı bir yetenek kampıdır. İleri derece İngilizce seviyesine sahip, çalışmak istediği sektöre karar vermiş ve kariyer yolculuğunu planlamış, özgeçmişinde fark yaratacak etkinliklere katılmış, kendini ifade ederek yetkinliklerini ortaya koymayı hedefleyen genç yetenekler Career Plus’ta yer alıyor.Bu sene 13. yılında olan Career Plus’la genç yetenekler kamp içerisinde yer alan şirket oturumları, vaka çalışmaları ve mülakat simülasyonları ile kariyerlerine artı katıyor!Global Career Summit (14-15-16 Şubat 2024)Öğrencilerin hem kendi potansiyellerini fark edebildiği hem de şirketlerin globaldeki kariyer fırsatlarını keşfedebildiği bir etkinlik olan Global Career Summit’te A’dan Z’ye globalde kariyer konuşuluyor. Katılımcı şirketler bu etkinlikte globaldeki imkanlarını ve gerçekleştirdiği çalışmaları öğrencilere aktararak, sektörde örnek oluşturma ve marka algılarını yönlendirme imkanı buluyor.Her yıl Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de gerçekleşen ve bu sene 7. kez düzenlenecek Global Career Summit sahnesinde birçok farklı sektörden üst düzey yöneticiler, Türkiye’nin her yerinden gelecek genç yetenekleri heyecanla bekliyor!MT &amp; Staj Programları Zirvesi (6-7 Mart 2024)MT &amp; Staj Programları Zirvesi, şirketlerin düzenlediği genç yetenek programlarının tüm süreçlerini ve detaylarını öğrencilere aktardığı bir kariyer etkinliğidir. Şirketler, genç yetenek programları ve şirket kültürleri hakkında geleceğin profesyonellerine detaylı bilgi aktarımı yapıyor. Gün sonunda gerçekleşen MT ve stajyer panellerinde ise genç yetenekler birebir deneyimlerini öğrencilerle paylaşıyor.The Summit (21-22 Mart 2024)Ankara'da gerçekleşen ilk ve tek kariyer zirvesi olma özelliği taşıyan The Summit; Ankara ve çevresindeki hedef üniversitelerde eğitimlerine devam eden lisans, yüksek lisans ve yeni mezun öğrenciler için büyük bir fırsat sunuyor.&nbsp;Yıl içerisinde düzenlediğimiz kariyer etkinliklerimize Boomerang platformu üzerinden ulaşarak detaylı bilgi alabilir ve etkinliklere kaydınızı yaptırabilirsiniz.3İK Genç Yetenek İletişimi Ekibinin hazırladığı, kariyerini şekillendirmek için benzersiz fırsatlar sunan birçok etkinliğe ulaşmak için;Web sitesi: <a target="_blank" rel="noopener noreferrer nofollow" href="http://boomerang.careers">boomerang.careers</a>LinkedIn: <a rel="noopener noreferrer nofollow" href="https://www.linkedin.com/company/boomerang-careers?trk=public_post_feed-actor-name">Boomerang Careers</a>X: <a rel="noopener noreferrer nofollow" href="https://twitter.com/boomerangcareer">boomerangcareer</a>Instagram: <a target="_blank" rel="noopener noreferrer nofollow" href="https://www.instagram.com/boomerang.careers/">boomerang.careers</a>YouTube: <a rel="noopener noreferrer nofollow" href="https://www.youtube.com/@boomerangcareers">boomerangcareers</a>

3İK Genç Yetenek İletişimi Ekibi olarak doğru genç yetenekleri uygun olan ve hedef organizasyonlarla buluşturmayı esas alıyoruz. Enerjisi hiç bitmeyen bu ekip, 3İK markalı 10+ etkinlikle 15 yıldır iş ortaklarını ve genç yetenekleri çeşitli deneyim serüvenlerine ortak ediyor.

Genç Yeteneklerin Kariyer Yolculuğunu Şekillendiren 3İK Etkinlikleri

Yeni yetenekleri iş yerinize çekmek için neden sosyal medyanın gücünü kullanmalısınız? Çünkü Z kuşağı ve sonrası kuşaklar için bu; bilgiye hızlıca erişmenin, dünyayı keşfetmenin ve kültürleri anlamanın yeni yolu. Sosyal medya onlara bu fırsatları sunuyor. Bu nesil her an yeni bir şey öğreniyor ve bilgiyi hızla tüketiyor.&nbsp; Sosyal medyanın, Z kuşağına farklı kültürleri tanıtma ve önyargıları yıkma konularında nasıl yardımcı olduğunu gözlemliyoruz. Bu nedenle işveren markanızı sosyal medyada doğru bir şekilde temsil etmek, potansiyel çalışanlarınızın dikkatini çekmek için kritik bir öneme sahip. Potansiyel çalışanlarınızın ilgisini çekmezseniz, onların ekranlarında hiçbir zaman var olamayabilirsiniz.&nbsp; Bu nedenle, sosyal medyada varlığınızı sürdürürken dikkatli olmalısınız. İşte nasıl yapabileceğinize dair bazı ipuçları:&nbsp;1. Sosyal Medya Mecralarını Seçme ZamanıÖncelikle, işveren markanızı en iyi şekilde yansıtacak sosyal medya platformlarını seçmelisiniz. LinkedIn, Instagram, Facebook, TikTok gibi farklı mecralar, farklı kitlelere ulaşmanıza yardımcı olabilir. Bu platformların özelliklerini inceleyerek, markanızı en iyi şekilde temsil edeceğiniz platformları belirleyebilirsiniz.&nbsp;2. Tutkulu Bir İletişim Planı Oluşturunİşveren markası iletişimi için tutkulu bir iletişim planı oluşturmak önemlidir. Bu plan, işe alım süreçleriniz, şirket kültürünüz ve değerleriniz hakkında net ve tutarlı mesajlar içermelidir. Böylece markanızı güçlü bir şekilde tanıtarak potansiyel çalışanları cezbetme şansınız artar.&nbsp;3. Benzersizliklerinizi VurgulayınSosyal medyanın büyülü dünyasında, işveren markanızın benzersiz yönlerini vurgulamak çok önemlidir. Şirketinizin güçlü yanlarını ve çalışan deneyiminin avantajlarını paylaşarak, merak uyandırabilirsiniz. Yaratıcı içerikler ve etkileyici görseller kullanarak potansiyel çalışanların ilgisini çekin.&nbsp;4. Dürüst ve İlgili OlunSosyal medya üzerinde, olumlu ve olumsuz geri bildirimlerle karşılaşabilirsiniz. Bu geri bildirimlere eşit oranda ve dürüst bir dille yanıt vermek, markanızın güvenilirliğini artırır. Olumlu geri bildirimlere teşekkür edin, olumsuz geri bildirimleri ise yapıcı bir şekilde ele alın. Bu, markanızın insan merkezli ve duyarlı olduğunu gösterir.&nbsp;5. Öğrenin ve GeliştirinSosyal medya, performansınızı ölçmek ve takipçilerinizle etkileşimde bulunmak için araçlar sunar. Bu araçları kullanarak geri bildirim toplayın ve işveren markanızı geliştirmek için bu geri bildirimleri kullanın. İstatistikleri ve verileri kullanarak stratejinizi sürekli olarak iyileştirin.&nbsp;Sosyal medya, Z kuşağı ve sonrası kuşaklarla işveren markası arasındaki bağlantının önemli bir parçasıdır. Bu nesil, bilgiye hızlı erişim sağlayabilen ve farklı kültürleri tanıyabilen bir potansiyele sahiptir. İşveren markanızı sosyal medya üzerinde doğru bir şekilde temsil ederek, potansiyel çalışanlarınızın dikkatini çekebilir ve iş yerinize çekebilirsiniz. Unutmayın, sosyal medya varlığınızı dikkatli bir şekilde yönetmek, gelecekteki yetenekleri kazanmanıza yardımcı olabilir.

Yeni yetenekleri iş yerinize çekmek için neden sosyal medyanın gücünü kullanmalısınız? Çünkü Z kuşağı ve sonrası kuşaklar için bu; bilgiye hızlıca erişmenin, dünyayı keşfetmenin ve kültürleri anlamanın yeni yolu. Sosyal medya onlara bu fırsatları sunuyor.

İşveren Markanızı Güçlendirmek ve Yetenekleri Cazip Hale Getirmek İçin Sosyal Medyanın Gücü

Artık iş dünyasında sadece ürün veya hizmet kalitesiyle değil, aynı zamanda dijital iletişim stratejileriyle de dikkat çekmek gerekiyor. Bu stratejilerin merkezinde ise sosyal medyanın gücü yatıyor. İşte bu yazıda, sosyal medyanın işveren markaları için dijital iletişimdeki rolünü daha ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.Marka Bilinirliği Oluşturma: Sosyal medya, işveren markalarının geniş bir izleyici kitlesi ile etkileşim kurmasını sağlar. Markanızın bilinirliğini artırmak ve potansiyel çalışanların sizi tanımasını sağlamak için sosyal medya platformlarını etkili bir şekilde kullanabilirsiniz. LinkedIn, Instagram ve Facebook gibi platformlar işveren markanızı profesyonel bir şekilde tanıtmanız için harika bir fırsat sunar. Kaliteli içeriklerle düzenli olarak paylaşımlar yaparak, markanızı sektörde tanınır bir hale getirebilirsiniz.İşe Alım Süreçlerini Kolaylaştırma: Sosyal medya, işveren markalarının işe alım süreçlerini optimize etmelerine yardımcı olabilir. İş ilanlarınızı paylaşabilir, potansiyel adaylarla etkileşim kurabilir ve iş görüşmelerini hızlandırabilirsiniz. Ayrıca sosyal medya üzerinden çalışanların deneyimlerini paylaşmalarını teşvik ederek, şirket kültürünüzü ve çalışma ortamınızı potansiyel adaylara daha yakından tanıtabilirsiniz. Bu sayede işe alım süreçlerinizi daha etkili hale getirebilir ve işe aldığınız adayların şirketinize daha iyi uyum sağlamasını sağlayabilirsiniz.İş Yeri Kültürünü Yansıtma: Sosyal medya, işveren markalarının iş yeri kültürünü ve değerlerini yansıtma konusunda önemli bir araçtır. Paylaştığınız içerikler, çalışanlarınızın günlük yaşamlarını ve şirketinizdeki deneyimlerini göstererek potansiyel adaylara şirketinizin nasıl bir yer olduğunu anlatır. Şirketinizin sosyal sorumluluk projelerini ve çalışanlarınızın katıldığı etkinlikleri paylaşarak, şirketinizin insan odaklı bir iş yeri olduğunu gösterebilirsiniz. Bu, işe alım süreçlerinde daha fazla adayı çekebilir ve şirket kültürünüzü korumanıza yardımcı olabilirGeri Bildirim Alma ve İyileştirme: Sosyal medya, işveren markalarına geri bildirim alma ve iyileştirme fırsatı sunar. İş yerindeki çalışanların ve takipçilerinizin görüşlerini dinleyerek, işe alım süreçlerinizi ve şirket kültürünüzü geliştirmek için önemli bilgilere erişebilirsiniz. Ayrıca müşterilerinizin ve iş ortaklarınızın sosyal medya üzerinden yaptığı yorumları ve geri bildirimleri takip ederek, genel marka algınızı iyileştirebilirsiniz. Geri bildirimler sayesinde daha iyi bir işveren markası olmak için gereken adımları atabilirsiniz.Sonuç olarak, sosyal medya işveren markaları için dijital iletişimde önemli bir araçtır. Marka bilinirliği oluşturma, işe alım süreçlerini kolaylaştırma, iş yeri kültürünü yansıtma ve geri bildirim alma konularında sosyal medyanın sunduğu fırsatları değerlendirebilirsiniz. Siz de işveren markanızın sosyal medyadaki gücünü kullanarak başarılı bir dijital iletişim stratejisi oluşturabilirsiniz.&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;

Sosyal medyanın işveren markaları için dijital iletişimdeki rolüne daha ayrıntılı bir şekilde bakmaya ne dersiniz?

Sosyal Medyanın Gücü: İşveren Markaları İçin Dijital İletişimin Rolü

Günümüz iş dünyasında, işveren markaları için çalışanların büyük bir değer taşıdığı gerçeği yadsınamaz bir gerçek. Kendini geliştirmesine fırsat verilen motive edilmiş ve mutlu çalışanlar, şirketin başarısını belirleyen faktörlerin başında gelir. Bu nedenle, işveren markalarının çalışanlarına odaklanan bir iletişim stratejisi benimsemeleri son derece önemlidir. Bu stratejinin merkezinde ise "Çalışan Odaklı İletişim" yer almaktadır. Peki bunu nasıl yapabiliriz? Gelin birlikte göz atalım. Çalışanları AnlamakÇalışan odaklı iletişim stratejisinin ilk adımı, çalışanlarınızı anlamaktan geçer. Her çalışan birbirinden farklıdır. Farklı motivasyon faktörleri, ihtiyaçları ve beklentileri vardır. Bu nedenle şirket içindeki çalışanların profillerini ve ihtiyaçlarını anlamak, doğru içerik pazarlama stratejileri geliştirmenin temelidir.İçerik OluşturmaÇalışan odaklı iletişim stratejisinin bir parçası olarak, içerik pazarlama stratejileri geliştirmek önemlidir. İşte bu stratejiyi oluştururken göz önünde bulundurmanız gereken bazı noktalar:Çalışan Hikayeleri: Çalışanların başarı hikayelerini paylaşarak, diğer çalışanlara ilham verin. Aynı zamanda yeni işe alınanları şirket kültürüne entegre etmek için bu hikayeleri kullanabilirsiniz.Eğitim ve Gelişim İçeriği: Çalışanlarınıza sürekli olarak yeni beceriler kazandırma fırsatları sunun. Bu, hem işlerini daha iyi yapmalarına yardımcı olurken hem de onları şirkete bağlı hissettirir.Liderlik Mesajları: Üst düzey yöneticilerin ve liderlerin çalışanlara düzenli olarak mesajlar göndermesi, iletişimin kişisel bir boyut kazanmasını sağlar. Liderlerin şirketin vizyonunu ve değerlerini vurgulamasını sağlayın. Unutmayın liderleriyle iletişim kurabilen çalışanlar kendini değerli hisseder.İçerik Dağıtımıİçerik oluşturmak önemlidir, ancak bu içeriği doğru kişilere ulaştırmak da bir o kadar kritiktir. İşte içerik dağıtımı için kullanabileceğiniz bazı stratejiler:İç İletişim Platformları: İş yeri içi intranet ve iletişim platformları, çalışanlarınıza içeriklerinizi kolayca paylaşma ve erişme fırsatı sunar.E-posta Bültenleri: Düzenli e-posta bültenleri, çalışanlara güncel bilgileri ve şirket haberlerini iletebilir.Sosyal Medya: Şirket içi sosyal medya grupları veya sayfaları, çalışanların etkileşimde bulunmasını ve içeriklerin daha geniş bir kitleye yayılmasını sağlar.&nbsp;Geri Bildirim ve İyileştirmeÇalışan odaklı iletişim stratejinizin etkisini değerlendirmek ve iyileştirmek için düzenli geri bildirim alın. Çalışanların ne tür içerikleri daha çok beğendiğini ve hangi iletişim kanallarının daha etkili olduğunu anlamak için anketler ve geri bildirim toplamak önemlidir.Çalışan odaklı iletişim, işveren markaları için sadece bir trend değil, aynı zamanda uzun vadeli başarı için kritik bir unsurdur. İçerik pazarlama stratejilerini çalışanlarınıza odaklanacak şekilde tasarlayarak; daha motive, bağlı ve mutlu bir iş gücü oluşturabilirsiniz. Bu stratejilerin başarılı bir şekilde uygulanması, şirketinizin rekabet avantajını artırabilir ve sizi sektörünüzdeki liderlerden biri yapabilir.

İşveren markalarının çalışanlarına odaklanan bir iletişim stratejisi benimsemeleri son derece önemlidir. Bu stratejinin merkezinde ise "Çalışan Odaklı İletişim" yer almaktadır. Peki bunu nasıl yapabiliriz? Gelin birlikte göz atalım.

Çalışan Odaklı İletişim: İşveren Markaları İçin İçerik Pazarlama Stratejileri

Marka iletişim ajansınıza bir brief vermek, projenizin veya kampanyanızın vizyonunuz ve hedeflerinizle uyumlu olmasını sağlamak için kritik bir adımdır. İyi hazırlanmış bir brief net bir yönlendirme sağlar ve marka iletişim ajansınızın beklentilerinizi anlamasına yardımcı olur.Mükemmel bir brief için işte izlemeniz gereken adımlar:&nbsp;1. Hedeflerinizi Belirleyin:Yaratıcı ajansınıza brief vermeden önce projenizin amaçlarını ve hedeflerini net bir şekilde anlamalısınız. Neyi başarmaya çalışıyorsunuz? Başarı için temel performans göstergeleri (KPI’lar) nelerdir?2. Hedef Kitlenizi Tanımlayın:Hedef kitleniz kim? Hedef kitleniz hakkında ayrıntılı bilgiler sağlamak ajansın yaratıcı çalışmalarını uyarlamasına yardımcı olacaktır.3. Proje Kapsamının Ana Hatlarını Belirleyin:Projenin kapsamını açıkça tanımlayın. Projenin çıktıları nelerdir (Örneğin; bir web sitesi, reklam kampanyası, markalama materyalleri vb.)? Dahil edilmesi gereken temel bileşenler ve özellikler nelerdir?4. Arka Plan Bilgilerini Paylaşın:Markanız, ürünleriniz, hizmetleriniz ve sektörünüz hakkında arka plan bilgileri sağlayın. Ajansın alakalı ve etkili yaratıcı çalışmalar üretebilmesi için işinizi anlaması gerekir.5. Bütçe ve Zaman Çizelgenizi Belirleyin:Proje için mevcut bütçeyi ve bütçe kısıtlamalarını belirtin. Ayrıca, önemli kilometre taşlarının son tarihleri de dahil olmak üzere projenin zaman çizelgesini ana hatlarıyla belirtin.6. Yaratıcı Yönü Paylaşın:Yaratıcı yön konusunda rehberlik sağlayın. Bu renk tercihlerini, stili, ses tonunu ve mevcut marka yönergelerini içerebilir.8. Temel Mesajları Vurgulayın:Yaratıcı çalışmada iletilmesi gereken anahtar mesajları veya noktaları belirleyin. Hedef kitlenizin almasını istediğiniz temel mesaj nedir?9. Görsel Referanslar Sağlayın:Vizyonunuzu açıklayan spesifik görsel referanslarınız veya örnekleriniz varsa bunları ajansla paylaşın. Görsel referanslar beklentilerinizi daha net bir şekilde aktarmanıza yardımcı olabilir.10. Harekete Geçirici Mesajı (CTA) Belirtin:Varsa yaratıcı çalışmaya dahil edilmesi gereken harekete geçirici mesajı tanımlayın. Kitlenizin içerikle etkileşime girdikten sonra hangi eylemi gerçekleştirmesini istiyorsunuz?11. Yasal ve Uyumluluk Gereksinimlerini Dahil Edin:Yaratıcı çalışmada uyulması gereken sorumluluk reddi beyanları, telif hakkı yönergeleri veya sektör düzenlemeleri gibi yasal veya uyumluluk gereksinimlerinden bahsedin.12. Teklif İsteyin:Yaratıcı ajanstan, maliyet ve zaman çizelgesi de dahil olmak üzere projeye nasıl yaklaşmayı planladıklarını özetleyen bir teklif sunmasını isteyin. Bu, iş başlamadan önce uyumlanmanın sağlanmasına yardımcı olacaktır.13. Soruları Teşvik Edin:Özetteki herhangi bir şeyin belirsiz olması durumunda ajansın açıklama için soru sorabileceğini açıkça belirtin. Açık iletişim başarılı bir iş birliğinin anahtarıdır.14. Gözden Geçirme ve Düzeltme:Ajans teklifini veya başlangıç konseptlerini sunduğunda bunları dikkatle inceleyin ve geri bildirimde bulunun. İş birliği yinelenen bir süreçtir, bu nedenle yaratıcı çalışmayı geri bildirimlerinize göre iyileştirmeye hazır olun.İyi hazırlanmış bir brief’in, marka iletişim ajansınızla başarılı bir iş birliğinin temeli olduğunu unutmayın. Bu, herkesin aynı sayfada olmasını ve aynı hedeflere doğru çalışmasını sağlamaya yardımcı olur.&nbsp;

Marka iletişim ajansınıza kısa ve öz bir brief sunmak, yaratıcı süreci kolaylaştırmak ve markanızın vizyonunun etkili bir şekilde iletilmesini sağlamak için çok önemlidir. Neden mi? 

Genç Yetenek İletişiminde Üniversite Döneminin Önemi

Tasarımda UI/UX’in Önemi ve Aralarındaki Bağlantının Tasarıma Etkisi

Kurum Kültürü: Nedir, Ne Değildir? Kurum Kültürü Oluşturmanın İpuçları!

Z Kuşağı Şirketlerden Neler Bekliyor?

İşe Alım Sürecinde Mükemmel Aday Deneyimi

Genç Yetenek İletişiminde Üniversite Döneminin Önemi

Tasarımda UI/UX’in Önemi ve Aralarındaki Bağlantının Tasarıma Etkisi

Kurum Kültürü: Nedir, Ne Değildir? Kurum Kültürü Oluşturmanın İpuçları!

Z Kuşağı Şirketlerden Neler Bekliyor?

İşe Alım Sürecinde Mükemmel Aday Deneyimi

Marka Kimliği ve Tasarımın Uyumu

İş Hayatında Hikâyenin Gücü

Genç Yeteneklerin Kariyer Yolculuğunu Şekillendiren 3İK Etkinlikleri

İşveren Markanızı Güçlendirmek ve Yetenekleri Cazip Hale Getirmek İçin Sosyal Medyanın Gücü

Sosyal Medyanın Gücü: İşveren Markaları İçin Dijital İletişimin Rolü

Çalışan Odaklı İletişim: İşveren Markaları İçin İçerik Pazarlama Stratejileri

Ajansınızla İş Birliğini Güçlendirmek: A’dan Z’ye Brief Nasıl Verilir