Şirketlerde Anlam Arayışının Anlamı Ne?
08.10.2024
Viktor Frankl’ın İnsanın Anlam Arayışı kitabı birçoğumuzun gözüne çarpmış, birçoğumuz için de çoktan okunmuş bir kitap olabilir.
Frankl’ın İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi toplama kamplarında esir olarak yaşadığı deneyimleri anlattığı ve her insanın üç yoldan biriyle yaşamına bir amaç belirlemesini içeren psikoterapi yöntemini tanımladığı 1946 tarihli bu kitap, insanın anlam arayışını üç yoldan tanımlar: Görevlerin tamamlanması, başka bir insanın sorumluluğunu almak veya acılarla onurlu bir şekilde yüzleşerek anlam bulmak.
Frankl, Nazi toplama kampında yaşadığı acı deneyimler boyunca mahkumlar arasında hayatta kalanların, olumlu hissedecekleri bir yaşam amacı ile bağlantı kurabildiklerini ve daha sonra bu amacı (hayali) sevdikleri biriyle konuşmak gibi kendi yöntemleriyle hayal etmeye daldıklarını gözlemlemiştir. Frankl'a göre, bir mahkumun geleceği hayal etme biçimi uzun ömürlü olmasını etkilemiştir.
Özetle Frankl’a göre daha uzun süre hayatta kalan, anlamın/amacın peşinde olan, ona tutunandır.
Bundan dört küsür yıl önce, pandemi ile yüzleşip evlerimize tıkıldığımız o boşlukta, neredeyse hepimiz hayata dair derin düşüncelere daldık, kaygılandık. Daha önce gündemimizde olmayan duygular tarafından esir alındık, sorgulandık. Pencereden bakıp doğanın kendiliğinden yeniden doğuşuna bile şahit olduk. Hayatımızın değerinin farkına vardık. Nasıl tüy gibi uçup gidebileceğinin de…
İşte bu dönem iş dünyasında da bazı kavramların daha sık konuşulmasının, daha hızlı yükselmesinin yolunu açtı. Dördüncü Sanayi Devrimi ivme kazandı, buna uyumlanan liderlerin gerekliliği ortaya çıktı.
Çalışan deneyimini, esenliğini daha çok konuşur olduk. Zamanımızı ne için veriyorduk? Bu soru, yeni çalışma biçimlerini getirmekle birlikte, insanların çalışma hayatından taleplerini de değiştirdi. “Eğer burada günümün çoğunu harcıyorsam, paradan daha büyük bir şey kazanmalıyım, zamanım değerli ve ben bir değer yaratarak anlamlı bir şeyin parçası olmalıyım” düşüncesi yeni kuşağın zihinlerini ele geçirdi.
Haksız da sayılmazlardı. Stresle ve tehditlerle dolu, rekabetin acımasız olduğu dünyada, zamanlarını neye verdiklerini bilip daha çok tatmin ve mutluluk istemeleri kaçınılmazdı.
Şirketlerin politik yakınlıkları ve hayata dair takındıkları tavırları müşterilerde bir davranış biçimi yaratırken, çalışanlarda da kendisini gösteriyor elbette. Boykot hareketleriyle neredeyse her gün karşılaştığımız bu günlerde, araştırmalar çalışanların %70’inin kendi hayat hedefleri ve amaçlarıyla temas eden şirketlerde çalışmayı tercih ettiklerini gösteriyor.
Aslında gerçekçi bir amaç edinmeyen ve anlam arayışına cevap vermeyen şirketler tercih edilmeyerek adaylar tarafından boykot ediliyor!
Tam bu noktada, iç iletişimi ve işveren markalarını yöneten liderler yepyeni adımlar atmaya başladı. Amaç odaklı şirketler yeni değil, ancak bunun önemi çok daha fazla fark edilir oldu. Stratejik planlarını “purpose” etrafında şekillendiren ve bunun gerçekleştirilmesine yönelik çalışan şirketler kazanıyor artık. En başta da en ihtiyaç duydukları şeyi, yani yetenekleri. İşe adanmışlığın şartı, anlam arayışı.
Geçtiğimiz Haziran ayında 3İK olarak 11.sini gerçekleştirdiğimiz Employer Brand Summit 2024’te Türkiye’nin global ve yerli şirketlerinin en önde gelenlerinin yöneticileri sahnemizde yer aldı. Çerçevemiz çalışan deneyiminin geleceğiydi ve her bir konuğumuzun neredeyse en öne çıkan ortak noktası anlam arayışıydı. Çalışanın psikolojik sermayesini güçlendirmek, esenlik sağlamak, yeni çalışma modelleriyle onları desteklemek kadar, amaç etrafında birleşmenin adeta ortak bir “amaç” olduğuna şahit olduk.
Tam da bu yazının yazıldığı, 19. Insight Araştırmamız olan “Gençlik Bunu İstiyor!”un sonuçlarıyla buluşacağımız bugünlerde işte bunun peşine düştük. Gençler için anlam arayışı ne kadar etkili? Ne kadar tercih sebebi?
Sonuçları tahmin etmek zor değil. Yetenekler, kendi hayatlarına değer katabilecekleri yerleri tercih ediyor.
Çok yakında Türkiye üniversitelerindeki genç yeteneklerin bu konudaki yaklaşımlarını göreceğimiz sonuçları sizlerle paylaşmak için heyecan duyuyoruz. Anlam arayışına odaklandığımız yeni gençlik araştırmamız bir başka yazının konusu olacak.
O zamana kadar, daha uzun süre hayatta kalanın anlam/amaç peşinde motive olan olduğunu unutmayalım. Henüz bu konularda adım atmamış şirketlere de anlam yaratmak için bir dal uzatmış olalım.